Çevremiz ve Karaköy

SuB Karaköy, İstanbul’un en yaratıcı ve etkileşimli bölgesinde yer almaktadır. Galerilerin, tiyatroların ve tasarımın merkezi olan Karaköy, dünyanın dört bir yanından çok sayıda simge yapıya, kültür kurumuna ve dönek sanatçılara ev sahipliği yapıyor. İster etrafımızdaki hareketli ortama dalmak, ister tarihi alan boyunca yürüyüş rotası planlamak isteyin, Karaköy Kaşifimiz size her konuda rehberlik edecektir.

KARAKÖY EXPLORER - THE SuB WAY


KARAKÖY EXPLORER – HISTORIC SITES


Galata Köprüsü
Süleymaniye, Rüstem Paşa ve Yeni Cami’nin görkemli ve ilham verici siluetleri eşliğinde Galata Köprüsü’nü yürüyerek geçtikten sonra sıra sıra dizilmiş balıkçılardan birinde akşam yemeği (veya çay veya tavla) yedikten sonra gün batımında minarelerin etrafında dolaşan martıları izleyebilirsiniz.

Kamondo Merdivenleri
İstanbul şehrine Yahudi Kamondo ailesi tarafından bağışlanan ve kamu hizmeti projesi olan Komando Merdivenleri de Karaköy’ün incilerinden bir. Bu merdivenleri çok özel kılan bir çocuğun aşağı inerken kayarsa diğer eğimin düşmesini engelleyecek şekilde altıgen tasarlanmış olmasıdır.

Arap Camii
Arap Camii binası 700 yıllık olmakla beraber 1000 yıllık fresklerle süslenmiştir. Cami olarak kullanıldığı için yetkililer fresklerin restore edilmesine ve üzerlerinin koyu renk malzemeyle kaplanmasına karar verdi. Freskler, İstanbul’un en önemli keşiflerinden biri olarak kabul edilmesine rağmen 700 yıl sonra bir kez daha karanlığa gömüldü.

Yahudi Müzesi
İstanbul’un 500. Yıl Türk Yahudi Müzesi, Karaköy Meydanı’nda Hırdavatçılar çarşısında yer alan şehrin gizli müzelerinden biridir. 342 yıllık bina, 1671-1985 yılları arasında Zülfaris Sinagogu adı altında kentteki Yahudi cemaatine hizmet vermiştir. Müzede, Türkiye Yahudilerinin hikayeleri anlatılır..

Yeraltı Camii
Ürkütücü görünümlü yeraltı camisi, Galata Kalesi ile ilişkilendirilen eski bir kalenin mahzeninde yer alır. Gemilerin Haliç’e girişini engellemek için kullanılan devasa zincirin buraya demirlendiği söylenir. Kale Osmanlı fethi sırasında yıkılmıştır ve kalıntılar camiye dönüştürülmüştür..

Aziz Benoit Kilisesi
Tarihi Aziz Benoit İstanbul, Türkiye’de bulunan bir Roma Katolik Kilisesidir. 1427 yılında kurulmuştur ve halen İstanbul’un kullanımda olan en eski Katolik kilisesidir. 12 Mayıs 1427’de Benedikt rahibi Dom Nicolas Meynet ile Cenovalı rahiplerle Konstantinopolis’de Galata tepesinin güneydoğu yamacına kurduğu bir manastırdır.

Panayia Türk Ortodoks Kilisesi
Karaköy’deki Panagia Kafatiani kilisesi Kafa şehrinden gelen Rum Ortodoks Hıristiyanlar tarafından inşa edilmiştir. Kilisenin adı ilk kilise listelerinde ‘Panagia Kaphatiane Galata’ olarak geçiyor. Kilise, 25 Nisan 1696’daki yangından sonra 14 Eylül 1698’de yeniden ziyarete açılmıştır. Bugünkü kitabeye göre kilise 1734 yılında yandıktan sonra yeniden inşa edilmiştir. 1840 yılında onarılırken çan kulesi eklenmiştir.


Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Ortodoks Kilisesi
1431 yılında inşa edilmiş olan Surp Krikor Lusavoriç İstanbul’un en eski Ermeni kilisesidir. Kubbeleri ve çan kulesi çok zariftir ve İstanbul’da sadece birkaç kilisede bu tür kubbeler bulunmaktadır. İstanbul’un en popüler kiliselerinden biridir.


Tophane Çeşmesi
Şehir çeşmesi, 1732 yılında Sultan I. Mahmud döneminde Mimar Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İstanbul’un en yüksek çeşmesi olup, duvarlarındaki süslemeleri, dört duvarı kaplayan kitabesi ve oymalı saçağı ile şehrin en nadide anıtıdır.


Kılıç Ali Paşa Camii
430 yıllık geçmişiyle dünya kültür mirasının nadide eserlerinden biri olan Kılıç Ali Paşa Cami Külliyesi, İstanbul’un tarihi ilçesi Tophane’de bir yalı konağı görünümündedir. Bazı kaynaklar, yazar Miguel de Cervantes’in külliyenin inşaatında köle işçi olarak çalıştığını ve Don Kişot adlı romanında Esir karakterini yaratırken bundan ilham aldığını iddia eder..